James Cameron'ın yönetmen koltuğuna oturduğu Titanic filmini, sanıyorum ortaokul başlarında izlemiştim. Kardeşimin arkadaşı CD'sini getirmişti. 3 saatlik bir filmi 3 ayrı CD'ye yüklemişlerdi. CD'nin birinin çizik olduğunu ve belli bir bölümünde takıldığını hatırlıyorum. Yıllar geçti ve ben filmi her izlediğimde aynı yerinde takılacak sanıyorum ve Titanic’in hikayesi, filmi ilk izlediğimdeki gibi beni müthiş bir duygu seline sokuyor.
31 Mart 1909’a doğru gidelim. Geminin Yapımına Başlanıyor...
White Star Line şirketine ait üç Olympic sınıfı okyanus gemisinden ikincisi olan Titanic, Harland and Wolff tersanelerinde, Thomas Andrews mimarlığında inşa edildi ve 31 mayıs 1911'de denize indirildi. Tamamlanması ise 2 Nisan 1912'yi buldu.Tarih 10 Nisan 1912 ve Titanic, Kaptan Edward John Smith komutasında ilk seferine doğru yola çıkıyor...
Titanic'in fotoğrafları tüm gazetelerde dev manşetlerde yerini aldı. Filmde söylenildiği gibi;
Titanic'e
"rüyaların gemisi"
deniyordu ve gerçekten öyleydi. Döneminin en muazzam gemisiydi.
Titanic
- Gemide birinci, ikinci ve üçüncü sınıf biletleri bulunuyordu. Birinci sınıf konaklama birimlerinde konfor ve lüks en üst düzeydeydi. Eh, aksi düşünülemezdi. Spor salonu, yüzme havuzu, sigara içme odaları, kaliteli restoran ve kafeler, Victoria tarzı bir Türk hamamı ve lüks kamaralar bulunuyordu.
- Gemide, yolcular için "marconigram" yani telgraf göndermek ve geminin operasyonel kullanımı için güçlü bir radyo telgraf vericisi mevcuttu.
- Titanic'in su geçirmez bölmeleri vardı ve bu su geçirmez bölmelerin uzaktan kumandalı kapıları vardı. Titanic, gelişmiş güvenlik özellikleriyle zamanının ötesinde bir gemiydi.
- Titanic'te toplam 48 bot kapasitesi için her biri üç filika indirebilen 16 filika mataforası bulunuyordu. Ancak gemi toplamda 20 filika ile donatıldı. Bu da yolcu sayısını düşündüğümüzde yetersizdi. 20 filika sadece 1.178 kişiyi taşıyabiliyordu ve bu sayı dönemin İngiliz Ticaret Kurulu'nun yönetmeliklerine uygundu. Titanic ise gerekenden altı kişi daha fazla taşıyarak filikalarda 338 kişiye daha yer açtı.
BUZDAĞI UYARISI
14 Nisan 1912, Titanic buzdağına çarpmadan önce, geminin radyo operatörleri diğer gemilerden bölgede çok sayıda buzdağı olduğuna dair uyarı mesajları almıştı. O dönemde Kuzey Atlantik'teki buzdağı yoğunluğu normalden çok daha fazlaydı ve gemi büyük bir buz kütlesi içinde gidiyordu; ancak bu durum gemi mürettebatı tarafından ne yazık ki fark edilmedi.
Diğer gemilerden gelen uyarılar:
İlk Uyarı, Caronia Gemisi: Saat 09:00'da bölgede büyük buz parçaları olduğunu bildirdi.
Baltic: 13:42'de Yunan gemisi Athenia'dan aldığı bilgiye göre çok sayıda buzdağı olduğunu bildirdi. Kaptan John Smith, bu uyarı raporunu White Star Line başkanı J. Bruce Ismay'e iletti ve gemiyi güvenli bölgelere yönlendirmek için daha güneye yeni bir rota belirledi.
USS America: 13:45'te Alman gemisi olan USS America, iki büyük buzdağıyla karşılaştığını bildirdi; ancak bu uyarı Titanic'e ulaşmadı. O dönemin okyanus gemilerindeki telsiz operatörlerinin birincil görevleri hava durumu raporunu iletmekten çok yolcuların mesajlarını iletmekti. Bu sebeple mesajların iletilmemiş olduğu düşünülüyor. Konuyla ilgili net bir bilgi yok.
Buz gibi bir hava. Müthiş bir sessizlik. Yıldızlar tüm gökyüzünü aydınlatıyor. Bu tasarım, bir o kadar huzur verici bir o kadarda fırtına öncesi o huzursuz sessizliği aklıma getiriyor.
Titanic'in buzdağına çarptığı saate doğru gidiyoruz:
14 Nisan 1912 / saat 23:39, gözcülerden biri buzdağını gördü, çanı çalmaya başladı ve köprüye haber verdi. Hemen ardından kazan ve motor dairesine haber verildi ve geminin yönü değiştirildi ancak Titanic, çok hızlı ilerliyordu ve hızlı dönüş yapacak kadar güçlü pervaneleri yoktu.Titanic, dönüş yapmaya başlasa da çarpışmadan kurtulamadı ve tam sancak tarafından buzdağına çarptı. Çarpışmadan geminin ön alt bölmelerinde delikler oluştu ve gemi hızla buz gibi su ile dolmaya başladı. Çarpışmadan sonra Kaptan Edward John Smith, motorların durdurulması emrini verdi. Bu sırada, geminin mühendisleri ve mürettebatı suyu dışarı boşaltmak için pompaları kullanmaya başlamıştı ancak su çok hızlı içeri girdiği için ve su miktarı pompaların kaldırabileceği miktarın çok üstünde olduğu için, pompalar hiçbir işe yaramadı. Gemi su almaya devam ettikçe öne doğru eğilmeye başladı. Titanic, burundan batıyordu. Geminin yapımcısı Thomas Andrews, Kaptan John Smith'e -Titanic'in beş bölmesinin su aldığını ve ne yaparlarsa yapsınlar Titanic'in yaklaşık iki saat içinde batacağını- tahmin etmişti ve söylediği gibi de oldu.
Saat 01:30'a geldiğinde, Titanic'in burun kısmı hızla batmaya başlamıştı. Gemi yaklaşık 10 derece eğilmişti. Saat 02:15'te Titanic'in duruşu dikey pozisyona gelmişti ve Titanic'in yarısı suyun içindeydi. Titanic, dikey pozisyonda batarken ortadan ikiye doğru ayrıldı. (James Cameron'ın bir belgeselinde buna muzun kabuğundan ayrılması örneğini vermiştir.) Geminin burun kısmı sular altına çekilirken, kıç bölümü önce geriye doğru yattı ve çok geçmeden suya gömüldü. Geminin kıç kısmının çok hızla dönerek okyanusun dibine çarptığı ve bu sebeple daha fazla hasar aldığı söyleniyor.
Titanic Felaketinin Bir Dizi Sebepleri:
- Filikaların yetersizliği ve var olan filikaların daha az insan taşıması. Titanic, filikalara alınacak insan sayısına ek olarak 6 kişi daha fazla taşıyarak 338 kişiye daha yer açtığını söylemiştim ancak bu çabanın hiçbir faydası olmadı. Filikaların bazılarında taşıması gerekenden daha az insan vardı. Hiçbir şey düşünüldüğü gibi olmadı.
- Buzdağının erken fark edilmemesi, gözcülerin yeterli ekipmana sahip olmaması
- Gemi gövdesinin tasarımının, yaşanabilecek felaket olasılıklarının düşünülmeden yapılması
- Son olarak kurtarılan insanlar arasında yapılan sosyal sınıf ayrımı. Birinci sınıf yolculara öncelik tanınmıştı. Diğer yolcuların büyük çoğunluğu ise kaderine terk edilmişti.
111 yıl öncesi, 15 Nisan 1912 gecesinde Titanic, daha ilk seferini tamamlayamadan Atlantik Okyanusu'nun ortasında bir buzdağına çarptı ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik Okyanusu'nun buzlu sularının kilometrelerce derinine battı. Bu kazada tam 1.514 kişi hayatını kaybetti. 2224 kişiden sadece 710 kişi kurtuldu. Sadece 710 kişi.
Günümüz:
Titanc, atlas okyanusunun dibinde yavaş yavaş yok olmaya başladı. Yeni keşfedilen bir bakteri türü (demir yiyen bakteri) Titanic'i yavaş yavaş kemirmeye başladı bile. Okyanusun kalbine tekrar inildiğinde Titanic, sadece bir izden ibaret olacak.
Hakkında sayısız yazı ve araştırmalar okuduğum, belgeseller izlediğim bu trajik hikayenin, arşivimde yer almasını istedim. Okuduğunuz için teşekkürler.
Sevgiler, Simya