Resim Kaynak: Death Comes to the Banquet Table by Giovanni Martinelli |
600'den Fazla Erkeğin Ölümüne Sebep Olan Aqua Tofana'nın Mucidi Giulia Tofana Mist'in ikinci yazısının konusu!
- yüzyıl İtalya'sında kadınların hayal ettikleri, daha doğrusu hak ettikleri hayatı yaşadıkları söylenemezdi. Kadınların büyük çoğunluğu evliliklerinde mutsuzdu ve tam anlamıyla köle muamelesi görüyordu. Babalarının kontrolü ve baskısı altında büyüyen kadınlar, yine babalarının seçtiği biriyle evlendirilerek hayatlarını başka bir erkeğin himayesi altında geçirmeye devam ediyorlardı. Ailelerin seçtiği erkeklerin en önemli kriteri ise zengin olmalarıydı. Kadınların evlenmeme ve evlendikten sonra boşanma gibi bir lüksleri yoktu çünkü evlenmeyen kadınlar sokağa düşüp "kötü kadın" damgası yiyerek, aynı işkencenin farklı versiyonunu yaşamaya devam ediyorlardı. Eşlerini görevlilere şikayet ettiklerinde ise suçlu kocaları değil, kendileri oluyorlardı. Erkeğin kadının üzerindeki gücü maalesef çok büyüktü. Onu dövmesi, hakaret etmesi gayet normal karşılanıyordu. Bir kadın bir erkeğe hakaret ya da şiddet uyguladığında ise doğrudan hapse ya da idama gönderiliyordu.
Dolayısıyla evliliklerinde mutsuz olan, şiddet gören ve bu sebeple boşanamayan kadınların tek kurtuluş yolu eşlerinin ölmesiydi. Tabii doğal şartlarla ölmesini beklediklerinde ise hayatları çoktan geçmiş bitmiş oluyordu. Bu noktada dönemin meşhur İtalyan zehir satıcısı Giulia Tofana, kadınların kurtarıcısı olarak ortaya çıktı. Kendisi, 17. yüzyılda Roma'da 600'den fazla erkeğin ölümünden sorumlu zehirli iksiri icat eden bir simyacı, doğru tanımıyla bir seri katil, bir diğer tanımıyla ise kadınların kocalarından kurtulmak için başvurduğu "kadın dostu" bir tüccar.
Tofana hakkındaki bilgiler kısıtlı ve belirsiz. Giulia Tofana, 1620'li yıllarda İtalya'nın Palermo kentinde doğdu. Kocasını öldürmekten hüküm giyen ve 12 Temmuz 1633'te Palermo'da idam edilen Thofania d'Adamo isimli kadının annesi olduğu ve zehrin tarifini de annesinin kendisine öğrettiği düşünülmekte. Aynı zamanda Giulia'nın büyürken babası tarafından istismar edildiği de söylentiler arasında yer alıyor. 13 yaşında ailesini kaybeden Giulia zeki, yetenekli biriydi ve çocukluğunun büyük kısmını simyacılardan ve eczacılardan bitkisel ilaçları, tıp sanatını öğrenerek geçirmişti. Daha sonra Giulia evlendi ve bir kız çocuğu sahibi oldu. Bir süre sonra ise eşini kaybetti ve dul kaldı. Simyacılık konusunda oldukça yetenekli olan Giulia kendini geliştirmeye devam etti. Hatta öyle bir noktaya gelmişti ki yeteneğini tehlikeli boyuta geçirmeye başlamış ve kendi zehrini üretmişti. Kozmetik, makyaj ve parfüm gibi malzemeler sattığı bir mağaza açan Giulia Tofana, Aqua Tofana isimli zehirli iksiri bu ürünlerin arasına gizledi ve bu zehri büyük gizlilikle satışa sundu. Giulia'nın satış yaptığı profilse şöyleydi: zorla evlendirilen ve evliliklerinde mutsuz olan, şiddet gören düşük statülü kadınlardı. Onlara kendini yakın hissettiği için ürettiği zehri onlara satmaya başladı ve kadınlar güvendikleri kadınlara söyleyerek Aqua Tofana'yı büyük gizlilikle yaydı. Dolayısıyla zehri mağazaya gelen müşterilerine satmıyordu. Güvenilir bağlantılar ile kendisine ulaşanlara satıyordu. Tofana suyunu ürettikten sonra satışını genişletmeyi düşünen Giulia, kızı Girolama Spera'nın yardımıyla satış alanını Napoli ve Roma'ya kadar genişletti.
Çoğunlukla arsenik, kurşun ve belladonna içeren Aqua Tofana, renksiz ve tatsız bir sıvıydı. Böylece eklendiği yemeğin ve içeceğin içinde kendini gizliyordu. İçen kimse de bir zehir içtiğinin farkına varmıyordu. Zehri bir kozmetik ürün ambalajlarının içine gizlediği için dışarıdan bakıldığında sıradan bir kozmetik ürünü olarak görünüyordu.
Ürünü satın alanlara Giulia'nın talimatları şöyleydi: Zehrin her gün birkaç damla olacak şekilde yemeklere eklenmesi.
Zehrin belirtileri ise şöyle:
İlk doz: Halsizlik.
İkinci doz: Mide ağrısı, kusma, dizanteri.
Kalan birkaç dozda bedeni tamamen ele geçiriyordu. Böylece insanlar ölen erkeklerin doğal bir sebepten, yani hastalıktan öldüklerini düşüneceklerdi. Nitekim öyle de oluyordu. Zehir verilen kişinin bedeni yavaş yavaş çökmeye başlıyordu ve 1 hafta içinde de ölmüş oluyordu.
Kadınların gerçekten acı çekiyormuş gibi ağlamasını istiyordu. Aynı zamanda doktordan kocasını muayene etmesini de söylemişti. Çünkü Aqua Tofana'nın tespit edilmesi imkansızdı. Yarattığı bu zehirli iksire güveni tamdı. Böylece bu ölümler karşısında kimse ölenlerin eşlerinden şüphelenmiyordu. Ancak Giulia, bir müşterisinin korkup her şeyi itiraf etmesiyle kurduğu tüm sistemin çökeceğinden habersizdi.
- O yıllarda Aqua Tofana'yı alan bir kadın, kocasının çorbasının içine bir damla Aqua Tofana'dan damlattı. Kocası tam çorbayı içecekken onu durdurdu ve içinde zehir olduğunu söyledi. Panikleyen kocası kadını dövdü ve yetkililere teslim etti. Günlerce yetkililerin işkencesine maruz kalan kadın sonunda zehri kimden aldığını itiraf etti. Yetkililerin arasında tanıdıkları olan Giulia onlardan aldıkları haberle bir kiliseye saklandı ve Aqua Tofana'yı üretmeye devam etti. Rahibeler aracılığıyla da alıcılarına ulaştırdı. Ancak bir süre sonra Roma'da su kaynağını zehirleyeceğine dair haberler yayılınca ve halk Giulia'nın ceza alması için ayaklanınca insanlar kiliseye saldırdı ve Giulia Tofana'yı sorgulanması için yetkililere teslim ettiler.
Atropa bella-donna (güzelavrat otu) |
Giulia Tofana'nın ölümünden sonra da Aqua Tofana'nın sebep olduğu ölümler devam etti. Yetkililer zehri kullanan kadınların bir kısmının izini buldu ve onları da idam ettiler. Olaydan kıl payı kurtulanlar ise zengin kesimden zehri kullanan kadınlardı. Giulia Tofana'nın ölümünden uzun yıllar sonra bile insanlar yediklerine içtiklerine temkinli yaklaşmaya devam ettiler. Hatta birçoğu psikolojik olarak zehirlendiğini bile düşünüyordu. Hatta bunlardan en bilineni ise Mozart'tı. Mozart, 5 Aralık 1791 tarihinde Viyana'da hayata gözlerini yumdu. Ölmeden önce kendisinin Aqua Tofana verilerek zehirlendiğini düşünüyordu ve bu düşüncelerini kağıda dökmüştü.
Daha fazla dayanamayacağımı kesinlikle hissediyorum; Zehirlendiğime eminim. Kendimi bu düşünceden bir türlü kurtaramıyorum… Biri bana Aqua Tofana vermiş ve kesin ölüm zamanımı hesaplamış.