BAŞAK'ın BİR GÜNÜ │GÜZELLİK BLOGGERI & İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ


Başak Çelik'in Bir Günü
  • Başak için gün saat kaçta başlar? Bir gününü nasıl geçiriyor? 

Hafta içi günüm genelde 6:30’da başlıyor; bazen 6:00’da (eşim evde yoksa ve arabada makyaj yapamayacaksam 😄). Sabah önce cilt bakımımı yapıp, ardından saçlarımı şekillendiriyorum (ben bir Dyson bağımlısı oldum).
Bu araya bazen kurutma makinesindeki çamaşırları boşaltıp katlamak ve/veya bulaşık makinesini boşaltmak eklenebiliyor. 😊Daha sonra Çınar’ın (büyük oğlum) kahvaltısını ve okula götüreceği öğlen yemeğini hazırlayıp, 7:20 gibi Çınar’ı uyandırıyorum. Birlikte kahvaltımızı yapıyoruz ve onu 7:40’ta okula uğurluyorum.
Kahvaltımız omlet, pankek, tost, haşlanmış yumurta vb. seçeneklerden oluşuyor. Öğünlerin hem kendim, hem de diğer aile üyeleri için sağlıklı olmasına azami dikkat ediyorum. Ben sabahları kahve içmeyi seviyorum; çocuklara ise her sabah taze portakal suyu sıkıyorum.

Sonrasında eşimin ve Rüzgar’ın (küçük oğlum), Gölge ablasının ofiste/okulda yiyecekleri kahvaltıyı, öğlen yemeklerini ve atıştırmalıklarını, kahvelerini hazırlayıp, Rüzgar’ı ve eşimi uyandırıyorum. Rüzgar’a kahvaltısını yaptırıyorum.

Evdeyse yatakları eşim topluyor ve Rüzgar’ın giyinmesine yardımcı oluyor. Ben de o arada mutfağı topluyorum. Evden genelde 8:30’da çıkıyoruz; Rüzgar ve Gölge ablasını okula bırakıyoruz. Eşimle iş yerlerimiz çok yakın olduğu için -Ankara’da olduğunda- işe birlikte gidiyoruz, ben de bu sayede arabada makyajımı yapabiliyorum! 

09:00-18:00 çalıştığım bir işim var (genelde çıkış saatim 19:00’u buluyor). Avrupa Birliği ve Dünya Bankası fonlu projeler yürüten bir danışmanlık şirketinde Kıdemli İş Geliştirme Müdürü olarak çalışıyorum. İşimi seviyorum açıkçası, bazen tempomuz çok yoğun oluyor fakat o da bana keyifli geliyor. Öğlen yemeğini 12:30 gibi yiyoruz. Bazen yemekten sonra yakındaki parkura gidip 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşler yapıyorum. Bazen de arkadaşlarımla sohbet etmek daha ağır basıyor.  İşten çıkınca direkt eve gidiyoruz.

Akşamım yemek hazırlama, mutfak toplama, çocukların ödevleriyle ilgilenme, ertesi günün yemek programını yapma, kahvaltı masasını hazırlama (evet akşamdan hazırlıyorum ki sabah kolaylık olsun), çamaşır yıkama ile geçiyor.

Her akşam Çınar’a kefir hazırlıyorum (ev yapımı kefir içine dondurulmuş meyve) 😊 bu da bir rutin bizim için. Çocuklar 21:30-22:00 arası yatıyorlar, yatmadan her ikisine de mutlaka kitap okutmaya çalışıyorum. O saatten sonrası benim. Ertesi gün giyilecek kıyafetlerimi hazırlıyorum, çocukların okul formaları hazırlanıyor. Sonra eşime ve kendime bir kahve yapıyorum. Bazen sohbete diyoruz; bazen bir film ya da dizi izliyoruz.  Bazen ikimiz de sadece Instagram’da takılıyoruz. Gece hep erken yatmaya çalışsam da, bu ara 24:00’ten önceyi göremiyorum maalesef…

Ama yatmadan önce sızana kadar mutlaka kitap okuyorum -kaç sayfa olursa olsun.

  • Hafta sonu neler yapıyorsun? 

Hafta sonu ise Cuma akşamından anneme geçiyoruz. Cumartesi-Pazar Rüzgar genelde 8:30 gibi kalkıyor -haliyle ben ve annem de. Ama ben erken kalkmayı seviyorum zaten. 9:30 gibi Ahmet ve Çınar’ı da uyandırıyoruz. Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra 10:30’da büyük erkekler Çınar’ın futbol kursu için evden çıkıyorlar. 12:30 gibi onlar döndükten sonra hafta içi yapamadığımız alışveriş işlerini halletmek için çıkıyoruz.
Bazen hafta sonları da evde miskinlik yaparak geçiyor -nadiren. 
Yemeklerimizi çok şükür ki annem hafta sonundan 1 haftalık olarak hazırlıyor. Pazar akşamı yemekten sonra toparlayıp eve dönüyoruz. Cumartesi Gülcan Abla evde temizliği ve ütüyü yapmış oluyor. Pazar gecesi market alışverişi, haftalık yemekler buzdolabına yerleşiyor. Ütüler kaldırılıyor. Kıyafetler hazırlanıyor ve ev rutinine geri dönülüyor. 😊  


  • Günlük/haftalık kişisel bakımla ilgili olmazsa olmazların neler?  

Her sabah ve her gece cilt bakımı yapmak benim için olmazsa olmaz. Sabahları yüzümü sadece suyla yıkadıktan sonra gül suyu, HA serumu, peptidli göz çevresi ve yüz serumu, göz çevresi kremi, nemlendirici ve güneş kreminden oluşan bakımım var.
Akşam ise skin cycling yapıyorum. Bir gece asitli tonik, bir gece retinol, iki gece yenileyici/onarıcı serum.
Her kıyafet değişimimde ve banyo sonrası deodorant sürmek, her sabah ve her gece yatmadan dişlerimi fırçalamak da öyle. Her gece yatmadan önce dudak nemlendiricimi ve el kremimi de sürer öyle uyurum. Haftalık olarak maske ve peeling yapmaya çalışıyorum. O kısım günlükler kadar iyi işlemiyor. 😊

  • Saç ve makyaj rutininde neler yapıyorsun?

Ekstra bir durum yoksa, 2-3 günde bir banyo yapıyorum, arada da saç yıkamıyorum. Saçlarımı yıkadıktan sonra, kurutmadan önce, mutlaka ısı koruyucu bir ürün kullanıyorum. Her sabah saçlarımı muntazam yaparım (ya şekillendiririm, ya da düzgün biçimde toplarım). İşe giderken her sabah makyajımı yaparım. Hafta sonu market vs. dışında dışarı çıkarken bile hafif de olsa makyaj yapıyorum. Bunları yapmak benim için görev gibi değil de, terapi gibi geliyor aslında. Rutinim olması bana kendimi iyi hissettiriyor. 

  • Yürüyüş, spor ve egzersiz rutinin var mı? Varsa ruhuna ve bedenine etkileri neler?

Son 4 senedir spor rutinim vardı; ancak spor hocam Hataylı ve depremden kötü biçimde etkilendi ne yazık ki dolayısıyla, sene başından beri sporumu yapamıyorum. Ondan önce haftada 1 gün kardiyo, 2 gün fonksiyonel egzersiz yapıyordum ve çok özlüyorum. Artık spor salonuna inip biraz kardiyo yapmayı planlıyorum, kendime yeni bir rutin oluşturacağım.  Çünkü bedenimin buna ihtiyacı olduğunu anladım. İlk başta kilo vereyim diye başlamıştım; fakat sonra düzenli spor yapmanın hem bağışıklığıma, hem ruh sağlığıma çok çok iyi geldiğini fark ettim. Hayatımı düzende tutmama da yardımcı oluyormuş. O nedenle hafta sonu iki gün, hafta içi de bir gün kendim gayret edeceğim. Ofisimize yakın bir yürüyüş parkuru var, geçen senenin sonundan bu yana da hafta içi öğlenleri o parkurda podcast dinleyerek yürüyüş yapıyorum. Haftada en az 3 gün yapayım diye planlıyorum ama bazen iş yoğunluğundan mümkün olamıyor. Elimden geldiğince gidiyorum. Nabzımı 110 üstüne çıkarıp en az 30 dakika yürüyorum. O bile ruhuma iyi geliyor. 

  • İşlerini haftalık olarak mı planlarsın yoksa akşına mı bırakırsın?

Ben her şeyi yazarak planlıyorum. Akışına bıraktığım hiçbir şey yok hayatta, plansız kalamam!
Haftalık planlar yapıyorum ama gün gün revize ediliyor genelde o planlar 😊 yazarken Iphone notlar kısmı çok yardımcı oluyor bu arada, baya güzel özellikleri var; tavsiye ederim. 😊
Eskiden deftere yazıyordum ama şu anda ekstra bir şey taşımaktansa her an elimin altında olan bir cihazı kullanmayı tercih ediyorum. 

  • İçerik üretme süreci nasıl işliyor? İçinden geldiği gibi mi yoksa planlı mı?

İçerik üretme sürecim bu ara işlemiyor… Instagram hepimizin motivasyonunu kırdı sağ olsun. Eski hevesim yok ne yazık ki; bunun bir nedeni Instagram, diğeri ise takipçi eğilimleri. Ben yazmayı, uzun uzun anlatmayı seven biriyim (sorulara verdiğim yanıtlardan anlaşılıyordur belki). O nedenle de estetik fotoğraflar çekerek görsel paylaşmayı, zaman ayırıp anlatmayı, uzun videolar çekmeyi seviyordum. Fakat şu an kısa, hızlıca akıp giden, ürünü şöyle bir gördüğünüz videolar revaçta. Altına yazdığınız okunmuyor bile. Hiçbirimizin 10 saniyeden fazlasına tahammülü yok. Bu benim tarzım değil. Ben bu şekilde bir şey anlatamıyorum. Bu çarkın içinde yer alamıyorum ve bu eğilimlere ayak uyduramıyorum 😊 dolayısıyla da görünür değilim ve bu motivasyon kırıcı bir şey. O nedenle de artık her şey içimden geldiği gibi, ben ne zaman ve neyi, nasıl paylaşmak istersem öyle oluyor. Bu camiada bu işten para kazanmayan tek insan kalmış olabilirim. Çünkü zaten bir işim var. Ayrıca burada görünür olmak için o telefonun elinizden düşmemesi lazım. Ama benim bir ailem, çocuklarım ve her şeyden önemlisi, kendi hayatım ve alanım var. Dolayısıyla da içerik üretmeye de, Instagram’a da sadece “hobi” olarak bakıyor ve canımın istediği gibi davranıyorum. Evet o noktada da sosyal medyada kaybediyorum; ama hayatta kazanıyorum. 😊
İçeriklerimi de genelde Cumartesi-Pazar üretiyorum çünkü hafta içi hiç vaktim olmuyor. Instagram’ın planlama seçeneğiyle haftalık olarak planlamaya çalışıyorum.

  • Kendini rahatlatmak ve kafanı dağıtmak için neler yaparsın? 

Kendimi rahatlatamayan biriyim 😊 hiç iyi bir özellik değil. Ama kafa dağıtmak için yürüyüş yapıyorum, spor mesela baya iyi geliyor. Makyaj, ürün fotoğrafı çekmek de kafamı dağıtıyor. Bazen de kahve ve kitap. Çok sinirlendiğimde kendime alışveriş terapisi yaptığım da oldu; onun sonucu çok hayırlı olmuyor sadece. 😊  



  • İş+ev+çocuklar+içerik üreticiliği bu dörtlü nasıl ilerliyor? Çalışan anne olmanın zorlukları neler?
İçerik üreticiliğini son sıraya koyduğumdan beri çok iyi ilerliyor! Şaka bir yana, bu soruya yukarıda değindim biraz aslında. Evle ilgili yardımcım çok. Annem yemekleri, Gülcan Abla temizlik ve ütüyü yapmasa bitmiştim ben. İstediğin kadar modern bir aile ol, evin yükü hep kadında…
Çalışan anne olmanın zorluğu sadece zaman yönetimi. Onun dışında ben çalışan ve üreten anne olmayı seviyorum; çocuklarımın beni böyle tanımasını ve onlara bu şekilde bir model olmayı da seviyorum. Anlayışlı bir işyerinde çalıştığım için, özel durumlarında, önemli günlerinde izin alıp yanlarında olabiliyorum; belki diğer çalışan annelerin en zorlandığı konu bu olabilir. Bu arada ben, işimi de ailemin önüne koymayan biriyim. Çalışmayı ve üretmeyi çok seviyorum; çok çok zengin olmuş olsam da sırf param var diye çalışmayı bırakmazdım mesela. Ama çalışmak bir yerde sadece mutlu olmak için bir araç ve kendimden vermeye başladığımı düşündüğüm anda orada yokum. Tabii ki gerektiğinde mesaiye de kalıyorum, bundan da gocunmuyorum. Bahsettiğim şey, sömürü noktası.

Yine uzattım ama, planlı ve sistemli olunca her şeyi bir arada yapmak zor olmuyor. Mesela hafta içi kimin hangi öğünde ne yiyeceğini hafta sonundan planlıyorum. Hangi gün hangi iş yapılacak biliyorum. Her şeyi önden/önceden hazırlıyorum. Planlı programlı olup zamanı yönetebilince zorlanmıyor insan. 

  • Her daim mutlu ve istekli misin? Zorlandığında durumu nasıl idare ediyorsun?

Her daim mutlu ve istekli değilim. Mesela bu ara çok yorgun, çok gergin ve sinirliyim (sanırım biraz da seçimler gerdi hepimizi). Ama sürekli mutsuz olmak sadece sorun yaratıyor. Çözüme odaklanmak herkes açısından çok daha iyi. Aslında daha negatif bir insandım; eşim törpüledi gibi o tarafımı.
Bazen kendi kendime kafamda yaşadığım sorunu hızlıca halledip, iyiye odaklanıyorum. Bazen de zorlanıyorum. Dediğim gibi, bu ara fazlaca yorgun hissediyorum mesela, her şey üstüme geliyor ve yük gibi algılıyorum. Birkaç haftadır bu psikolojiden çıkamadım; böyle zamanlarda eşimle konuşmak en iyi gelen şey. Tamamen zıt yaradılışlı insanlarız ve onun bakış açısı genelde kafama bir şeylerin dank etmesini sağlıyor.
Çok çok zorlandığımda ise kendimi dinlenmeye alacak şekilde hayatımı yavaşlatıyorum.
Mesela ev işlerinden sadece gerekli olanları yapıyorum. Durup soluklanacak alan ve zaman yaratmaya çalışıyorum. Evdekilere sorarsan, idare edemiyorumdur muhtemelen (özellikle bizime ergenin söyleyecek bir araba lafı hazırdır).
Ama bunu da kabul ettim, ben de insanım. Fark ettiğimde törpülediğim yanlarımla, “işinize gelirse” dediğim taraflarım var. İnsanlar da bunu kabul etsinler bence. 😊 

Buraya kadar okuduğun, dinlediğin için çok teşekkür ediyorum!



Canım Başak'a cevapları için çok teşekkürler! ❤


BAŞAK'ın BİR GÜNÜ │GÜZELLİK BLOGGERI & İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ
Share