Selam! Lise arkadaşım Süleyman ile okuduğu bölüm üzerine harika bir sohbet yaptık. Umarım okurken en az bizim kadar keyif alırsın. Keyifli okumalar!
Öncelikle benimle bu sohbeti yaptığın için çok mutlu ve heyecanlıyım. Dilerim bir sonraki sohbetimizi yüz yüze yaparız.:)
Süleyman Süzen Kimdir? Ne yapar, nerede yaşar? Bize kendini anlatır mısın?
-Başarılarını ve iş hayatındaki yükselişini ilgiyle takip ediyorum ve taktir ediyorum. Bence de kesinlikle yeteneklisin. Ayrıca seninle konuşmak her zaman keyifli olmuştur. :)
.png)
Şu an yaşadığın yerin hikâyesi nedir?
Günün birinde Almanya’dan bir iş teklifi aldım ve 4 yıl önce olduğu gibi bu fırsatı değerlendirmem gerektiğini düşündüm. Ailemden, iş arkadaşlarımdan ve yakın arkadaşlarımdan ayrılmak ne kadar zor olsa da hayallerimin peşinden gitmek benim için en büyük hedefti. Teklifi değerlendirdim ve yine 4 yıl önce olduğu gibi bir kaç testten sonra yeterli olduğumu düşündüler ve pozisyon için kabul edildim. Şirket, Almanya’nın Hamburg şehrinin merkezinde konumlanmış durumda. Pandemiden dolayı ne kadar eve tıkılıp kalmayı tercih etsem de şunu söyleyebilirim şehrin çok güzel manzaraları var.Gezmek isteyenlerin listesinde olması gereken bir şehir Hamburg.
Bazı sosyal platformlarda ismini Arito Soto olarak kullanıyorsun. Bu isim nereden aklına geldi? Merak ediyorum. :)
Açıkçası pek bir anlamı yok, ergenlik döneminde kimlik sorunları yaşanırken alınmış bir karar diyebilirim. :) Şimdi ise arkadaşlarımın bir kısmı bu ismi benim kadar benimsemiş durumda ve her dilde kolay bir şekilde söylenebildiği için kullanmaya devam etmeyi düşünüyorum. Hem birisi beni bu şekilde çağırdığında bir animenin ana karakteriymiş gibi hissediyorum! hehe-Arito Soto harika bir isim ve kesinlikle seninle bütünleşmiş.:)
Lisede Grafikerlik okudun. Bu bölüme ilgin nasıl başladı, yeteneğini nasıl fark ettin?
Yeteneğimi öğretmenlerim 1. sınıftayken fark etmişlerdi. Kendimi bildim bileli sürekli resim çizerdim. Özellikle hayvan ve balık resimleri. Daha sonra bu hayvanların özelliklerini karıştırıp farklı yaratıklar üretmeye devam ettim.Hayal gücümün sınırları zorlamak, kafamdaki şeyleri insanlara göstermek sanırım en büyük arzumdu.
Çünkü çocukken pek anlaşıldığımı sanmıyorum ne yazık ki. :) Ne zaman fantastik bir şeyler paylaşmak istesem genelde insanların tepkileri beklediğim gibi olmuyordu. Kendini ifade etmekte güçlük yaşayan küçük bir çocuğa söylenmemesi gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.
-Kesinlikle! Ben de seninle aynı fikirdeyim.
Birinci sınıfta öğretmenim resim dersinde arkadaşlarımın da çizimlerini yaptığımı fark etti ve sonrasında çizimlerimi inceleyip okulun resim öğretmeniyle iletişimime geçmemi sağladı.
Resim yarışmalarına da katılmaya başladıktan sonra gerçekten insanların beni fark edebileceği, beni diğerlerinden ayıran bir özelliğim olduğunu ve bunu çok sevdiğimi fark ettim. Okulda her matematik-tarih dersinde defterime bir şeyler karalayarak kendimi geliştirdim. Ardından Manavgat’taki tek seçeneğim olan Şule Muzaffer Büyük Meslek lisesinin grafik bölümüne küçük bir yetenek sınavıyla giriş yaptım.
Üniversite bölümüne nasıl karar verdin?
Yeteneğim ve ilgi alanlarımdan yola çıkarak öğretmenlerimin de önerdiği en uygun bölüm “Çizgi Film ve Animasyon” bölümüydü.Grafik bölümünden mezun olurken yaptığım stajlar sebebiyle biraz soğumuştum, daha büyük bir şeyler yapmak istiyordum.
Kodaman tiplerin gelip bana "bu logoyu yap, bana bu kartviziti hazırla" deyip hiçbir sanat perspektifi olmadan işlerime karışmaları ve brief vermeleri hoşuma gitmemişi ve yaptığım işlerin hiçbir sanatsal yanı yoktu. Ne yazık ki Türkiye’de Grafik Tasarım mesleği çok fabrikasyon bir hale gelmiş.
İnternetten tasarım indir, düzenle, yazı yaz ve sat. Genelde ajanslar bu şekilde çalışıyorlar o yüzden eğitim bile görmeyen, Youtube’dan videolar izleyip Grafik Tasarımcı oldum diyen insanlar, sektördeki asıl yetenekli ve ilgili kişilerin değerini düşürüyorlardı. Tabii iş verenlerin de bir sanat perspektifi olmadığı için değerlendirmeler adaletli bir şekilde olmuyordu.
Okuduğun okulu, bölümü ve yaptığın işi bize anlatır mısın?
Dumlupınar Üniversite’si, Kütahya gibi küçük bir şehirde olmasından dolayı ve halkın öğrencilere pek sıcak bakmamasından dolayı genellikle tercih edilmeyen bir üniversite. Ancak benim için iki seçenek vardı, ya Eskişehir Anadolu ya da Dumlupınar.
Anadolu Üniversitesi’nin Çizgi Film bölümü aşırı başarılı ve güzel işlere imza atıyor. Ne yazık ki ben yetenek sınavında sadece Dumlupınar’ı kazanabildim.
Yine de okuduğunuz üniversiteden çok bu 4 yılı nasıl geçirdiğiniz önemli. Şirketler işe alım yaparken üniversiteden çok yaptığınız tasarımlarla sizi değerlendiriyorlar.
Bölümümde 3D,2D tasarım, animasyon, çizim ve senaryo yazım dersleri aldık ve projelerle öğrendiklerimizi tekrarladık. Okulda öğrendiklerim Game Artist pozisyonundaki işim için yeterli olmuştu. Çünkü aynı programları kullanarak ürün üretebiliyor, oyunlar için görsel sağlayabiliyordum. İşimi özetlemek gerekirse mobil platformlara hyper-casual türünde oyunlar yapıyoruz.
Benim bu oyunlardaki görevim animasyon, efekt, model başta olmak üzere tasarım elementlerini sağlamak. Oyun oynamayı sevdiğim kadar yapmayı da sevdiğim için çoğu zaman çalışıyormuş gibi hissetmiyorum. :)
Tasarım süreci nasıl ilerliyor?
İlk önce oyun fikirleri belirliyor, daha sonra bu fikirlerin kullanıcıları çekebilecek ilgi çekici yönleri olup olmadığını kontrol ediyoruz. Çünkü oyun şirketleri için en önemli şey reklamlar aracılığıyla kullanıcı satın alabilmek.
Yapacağınız oyunlarda satın alabileceğiniz kullanıcıların ilgisini çekebilecek şeyler yoksa kullanıcı alamazsınız. Kullanıcı yoksa, parada yok. :)
Ardından bu fikri nasıl oyunlaştırabileceğimizi düşünüyoruz. Oyun tasarımı da en az fikrin kendisi kadar önemli çünkü satın aldığınız kullanıcılar ne kadar oyunda kalırlarsa o kadar kazanç sağlarsınız. Oyun tasarımından kastım basitçe anlatmak gerekirse ana karakter nasıl hareket ediyor, oyunda nasıl ölüyorsun, nasıl kazanıyorsun gibi şeyler.
Her şey belirlendikten sonra Blender aracılığıyla modellemeleri, photoshop aracılığıyla modellerin kaplamasını ya da efektler ve küçük UI elementlerini tasarlayıp yazılımcılara teslim ediyorum ve Unity isimli oyun motorunda bunları birleştiriyoruz.
![]() |
Luka the Skull Magician |
Tasarım için gerekli enerji ve motivasyonu nasıl sağlıyorsun?
Beni motive eden şeyler genellikle işime duyduğum ilgi, insanların parçası olduğum oyun projelerini oynayıp zevk alması ve para oluyor. :) Ne kadar para mutluluğu satın alamıyor desek de ben paranın satın alabileceği şeylerle mutlu olabilen bir insanım. :)
Yaptığın çalışmalardan en çok beğendiğin hangisi?
Sanırım “Luka the Skull Magician” isimli son illüstrasyonlarımdan birisi olan çalışmayı seviyorum. Çünkü bitirebildiğim yegane illüstrasyonlardan. Ancak çalışmalarıma baktığımda her zaman çok fazla hata görüyorum o yüzden genel bir doyumsuzluk ortaya çıkıyor. Ne yazık ki öğreneceğim çok şey var ve yolun başındayım.
Gelecekle ilgili planların neler?
Milyonlar tarafından oynanan başarılı oyunlar yapmaya devam etmek istiyorum. :)
Bu bölümü okumak isteyenlere ne söylemek istersin?
Dijital tasarıma ilgiliyseniz, animasyon 3D/2D alanlarında kendinizi geliştirmek istiyorsanız ve sadece para kazanmak için değil aynı zamanda hoşlandığınız için bu alana yönelik bir şeyler üretiyorsanız bence sizin için uygun bölümlerden bir tanesi.
Sohbetimize ortak olanlara önerilerin?
Bir dizi: Fullmetal Alchemist
Bir film: Castle in the Sky
Bir kitap: Uçurtma Hırsızı
Yaşadığın yerde bir mekân: Stadtpark
Instagram: @arito.s
-Benimle bu sohbeti gerçekleştirdiğin için çok teşekkür ederim!
Sevgiler, Simya!💟
6 yorum
muazzam.... okurken gözlerim doldu almanya'yı görünce :) onun dışında muhteşem bir başarılı serüveni... yolu daim ve açık olsun.
YanıtlaSilGerçekten bir başarı serüveni Zencefilly kuşumm :)) yorumun için çok teşekkürler ❤
SilÇok keyifli bir sohbet olmuş. Emeğine yüreğine sağlık. Yolu açık, başarıları daim olsun 😊🤚
YanıtlaSilKeyif almana çok sevindim :)) Çoook teşekkür ederim :)) 🌸🌸
SilÇok güzel bir sohbet olmuş, başarılarının devamını dilerim:) Hedeflerinin peşinden gitmesi çok güzel:) Grafikerlik her zaman imrendiğim bir şey, çizim yapanlara hayranımdır, çok isterdim öyle bir yeteneğim olsun:))) Çizgi film animasyon bölümünü okumak keyiflidir eminim, imrendim:))) Çok güzel bir başarı:)))
YanıtlaSilDeğil mi? Gerçekten keyifli bir bölüm :))
SilBeğenmene çok sevindim, çok teşekkür ederim canımmm kitapkeşfi :)))